kenar

kenar
波́
is.
1. 边, 边缘, 外侧; 岸; 书页边的空白, 栏外; 边界, 边境: \kenar boşluğu 书页边的空白 \kenar çizgisi 体́ 边线 denizin \kenarı 海岸 kentin \kenarı 城郊 kumaşın \kenarı 布边 uçurumun \kenarı 悬崖边 yolun \kenarı 路边
2. 数́ 边: bir üçgenin \kenarları 三角形的边
s. 旁边的, 远离中心的; 边远的, 偏远的: \kenar mahalle 偏远的街区 \kenar bir yer 偏远的地方
-den \kenar gezmek 远离, 疏远: O, benden kenar gezer. 他会离我而去。-i \kenara atmak 抛到一边, 抛开脑后, 不予重视, 忘记: üzüntüleri \kenara atmak 把烦恼抛到一边 \kenara büzülmek 缩在一边: Kenara mahcup bir çocuk gibi büzüldüm. 我象个腼腆的孩子似地缩在一边。Kenara büzülmüş, gözden uzak kalmaya çalışıyor. 他龟缩在一边, 极力躲避别人的目光。\kenara çekilmek 1) 往边儿上靠, 靠边: Çiğnenip ezileceksin oğlum, ayak altında durma, kenara çekil. 儿子, 别站在人来人往的地方, 靠边儿一点儿!别让人踩着你了! 2) 被拖到一边: Yolda bozulan araba kenara çekildi. 半路抛锚的汽车被拖到了路边。 3) 转́ 隐退, 不问世事 \kenarda kalmak 靠边站, 不受重用, 不受重视 \kenarda köşede 在犄角旮旯, 在被人遗忘的地方, 在不受注意的地方: Kenarda köşede beş on dolarımız vardır. 在犄角旮旯的地方, 我们还能找到10来个美元。\kenarı bastırmak 锁边, 扦边 \kenarın dilberi 孤陋寡闻又故作高雅的女人: Kenarın dilberi, çok zengin olunca özenti içine girdi. 孤陋寡闻又故作高雅的女人一有了钱, 就去模仿他人。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • kenar — is., Far. kenār 1) Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. O. V. Kanık 2) Bir şeyi çevreleyen çizgi 3) Pervaz, çizgi, antika, baskı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenâr — (F.) [ رﺎﻨﮐ ] 1. kıyı. 2. kenar, yan …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • kenar mahalle — is. Şehrin merkezinden uzak ve çoğu kültürsüz, görgüsüz ve fakir halkın oturduğu semt, kenar semt Misafirliğe, sabah kahvesi içmeye giden kenar mahalle kadınlarının fincan dibinde kalmış telveyi de ekseriya kaşlarına sürmeleri âdetti. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar semt — is. Kenar mahalle O zaman kenar semtlerin meşhur türkülerinden biri şu idi. O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar atışı — is., sp. Hentbolda oyun alanından çıkan topu kenar çizgisinden oyuna sokma atışı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar suyu — is. Kenar süslemesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar gezmek — bir şeyden uzaklaşmış olmak Kenar gezme dolan yâr gel içeri / Bize mihman olan yâr gel içeri. Halk türküsü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar — kainer …   Dictionary of ichthyology

  • KENAR — f. Çevre, kıyı, Sâhil, deniz kıyısı. * Köşe, uç. * Son, nihâyet. * Çember. * Etrâfı çevrilen şey. * Kucaklama. Kucağa alma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kenar bobini — is. Kâğıtçılıkta üretimin maksimum makine genişliğinde olmasını sağlayabilmek için ana bobinlerin yanında üretilen dar, tekrar hamurlaştırmanın dışında kullanıma imkân sağlayacak genişlikteki bobin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar (veya kenarını) bastırmak — bir kumaşın kenarlarını kıvırıp elle veya makine ile dikmek Hâlâ, elinde bir bohça yapmak istediği bez parçasının kenarını bastırıyordu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”